İnegöl'ün Anlık Haber Kaynağı. İnegöl'ün Sesi. En Son Haberler, Canlı Yayınlar, Fotoğraf ve Video Galerileri İle İnegöl'ün Gündemi Burada...

28 Mart 18:10 ANKET MASADA, ZAFER SAHADA OLUR

resim yükle resim yükle resim yükle

Birol Atay Güven Tazeledi

Giriş : 12.03.2018 09:58 - Güncellenme : 12.03.2018 09:58

Atatürkçü Düşünce Derneği 14. Olağan Genel Kurulu toplantısı Cumartesi günü saat 15.00’da Mobilya Müzesi Konferans Salonu’nda düzenlendi. Programa Belediye Başkanı Alper Taban, Belediye Başkan Yardımcısı Gülhan Şahin, AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Ersan ve yönetim kurulu üyeleri, oda ve dernek başkanları, kurum ve kuruluş temsilcileri ile üyeler katılım gösterdi.

 

Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasının ardından gelir-gider, denetim ve faaliyet raporları okunarak ayrı ayrı ibra edildiler.

 

Kongre öncesi bir konuşma yapan ADD İnegöl Şubesi Başkanı Birol Atay, “İnegöl Atatürkçü Düşünce Derneği 1994 yılında merhum avukat Uğur Aydoğan ve kurucu üyeler tarafından kurulmuş, o günden bu yana Diş Hekimi Altay Demir, emekli Öğretmen Osman Nuri Aktüre, Dr. Piltan Özdemir, emekli öğretmen Neriman ortanca, Dr. Ferhat Yaman, Ergün Ahi, emekli öğretmen Tevhiddin Ayar, emekli öğretmen Muharrem Elmacı ve emekli öğretmen Ali Darıcı başkanlığında, yönetim kumlu üyeleri ile birlikte derneğimizin faaliyetlerini yürütmüşlerdir. Göreve geldiğimiz 2014 yılından bugüne kadar 128 yeni üye yaparak, vefat eden, ilçemizden ayrılan ve üyelik şartlarını yerine getirmeyen üyeler düşürüldükten sonra toplam üye sayısı 215 olmuştur. Yakın zamanda vefat eden üyelerimiz Sayın Sevim Ezel, Sayın İsmail Ortakçı, Sayın Özgen Yıldız ve Sayın Yaşar Durmaz’a Allah’tan rahmet, ailelerine ve camiamın başsağlığı diliyorum. Yapmış olduğumuz 2 yıllık görev süresinde gündemin 3. maddesinde okunacak olan faaliyetler yapılarak şubemizi en iyi şekilde temsil etmeye çalıştık. 2 yıllık görev süremizde yapmış olduğumuz çalışmalarda hiçbir siyasal partinin temsilcisi olmadık, kamu yararına faaliyet gösteren statüde olan derneğimizi, siyaset üstü görerek faaliyetlerimizi tamamen bu düşünceler ile gerçekleştirdik. Bu çalışmalarımızı ‘Ben Yok Biz Varız’ anlayışı ile ekibimizle birlikte yaptık. Başkan Yardımcım Ayhan Lüleci, Saymanımız Sayın Ayşe Ortakçı Kılcıgil, Yazmanımız Sayın Hasan Ali Ünlü, Sayın Yılmaz Karamahmut, Sayın Erol Kazanç ve Sayın Hakan Sorguç’tan oluşan yönetim kurulu üyeleri ile birlikle yaptık. Görev yaptığımız yönetim kurulu üyelerine, etkinlik komisyonuna, eski başkanlarımıza, gençlerimize, siz değerli üyelerimize, dostlarımıza ve maddi destek sağlayan değerli işadamlarımıza şahsım ve yönetim kurulu adına çok teşekkür ediyorum. Atatürk’ün bedensel varlığının artık aramızda bulunmamasından cesaret alan içteki ve dıştaki kimi olumsuz güçler, O’nun yeni Türk Devletini yaratma doğrultusunda ilk adamları olan 19 Mayıs 1919’un üzerinden tam 99 yılın geçtiği bugünlerde, Atatürk devrim ve ilkelerine karşı açık ya da kapalı saldırılarını doruğa ulaştırmış bulunmaktadır. Bundan daha kötüsü, planlı ve sinsi bir çalışma ile o devrim ve ilkeleri gelecekte yok etmek çabası içindeler. Oysa Atatürk; sadece ‘Bağımsızlığı tümüyle tehlikeye düşmüş Türk ulusunu ve yurdunu emperyalist güçlerin işgalinden kurtaran bir büyük asker’ değildir. O, bunun çok daha ötesinde, örneğin siyasal, kültürel ve ekonomik alanlar başta olmak üzere, her alanda bağımsızlığımızı yok edici ya da kısıtlayıcı olumsuz bağları koparan ulusal egemenliğimizi gerçekleştirerek Türkiye Cumhuriyetini kurar; kişisel inançlara dokunmayarak, toplumumuzu Ortaçağ zihniyetinden ve şeriattan kaynaklanan nakle dayalı kurum ve kurallardan kurtarıp, sürekli biçimde çağdaş ve uygar bir ulus olmanın ve böyle kalmanın yollarını gösteren, akla dayalı laik düşünce, laik hukuk ve laik öğretim sistemlerini toplum yaşamında egemen kılan; tüm özgürlüklerin ve insan haklarının sosyal hukuk devletinin ve çoğulcu demokrasinin yolunu açan, yüzyıllarca ikinci sınıf insan durumuna düşürülmüş Türk kadınını gerçek yerine yükseltip eşit haklara ve eşit onura sahip insan ve yurttaş yaparak yapay eşitsizlikleri kaldıran, içten ve dıştan kaynaklanan her türlü sömürüye karşı çıkarak, halkın yalnız siyasal değil, ekonomik ve sosyal alanlarda da gerçek efendi durumuna gelmesini ve tüm yurttaşların varlığını devletin varlık nedeni ve amacı sayan, ulusal ekonominin girişimcilerin keyfine, yalnız kâr ve rekabet mekanizmasına göre başıboş biçimde işlemesine değil, toplumun ve tüm yurttaşların gereksinimlerini karşılayacak biçimde devlet tarafından yönlendirilmesini ilke olarak benimsemiş ve benimsetmiş olan, yurdumuzun yer altı ve yerüstü zenginliklerinden Türkiye halkının yararlanmasını benimseyen ve kabul ettiren, Misak-ı Milli sınırları içinde Türk’üm diyen herkesin Türk olduğu ölçütünü getirerek, ırkçılığı reddedip, yapıcı, olumlu ve çağdaş Türk ulusalcılığını yaratarak, onu devletimizin temel ilkelerinden biri yapan, her yurttaşın eğitiminden, bilimden ve sanattan payını almasını, ‘fikri hür, idam hür, vicdanı hür kuşakların yetiştirilmesini devletin başta gelen görevi yapan, kültür emperyalizminden kurtulabilmemiz ve eğitimin yaygınlaştırılabilmesi için yeni Türk harflerini kabul etmenin yanında Türk dilinin arındırılması ve zenginleştirilmesini büyük bir toplumsal görev sayan, Türk ulusunun tarihini, çağdaş insan kökenine bağlayan; ‘Yurtta barış, dünyada barış’ ilkesi ile devlet yaşamında ve uluslararası ilişkilerde kaba kuvveti, ırkçılığı, saldırı savaşını mahkûm eden; bütün ulusların insanlık ailesinin bir parçası olduğunu vurgulayarak, insanlığın bütünleşmesi düşüncesinin tohumlarını atan çağdaş devlet kurucusudur. Bu durum karşısında Atatürk devrim ve ilkelerinin, toplumsal sorunlarımızın çözümlenmesinde ışık tutucu niteliğe ve yaratıcı güce sahip olduğuna inananlar, Atatürkçü Düşünce Derneğini kurarak O’nun devrim ve ilkelerinin gelecekte de egemen olmasına katkıda bulunma ve onlara bekçilik yapma zorunluluğu duymuşlardır. Mustafa Kemal Atatürk’e çirkin ve ahlaksızca saldıranlar ve hakaret edenler, Atatürk büstlerini söküp kıranlar, yakanlar ve depolarda saklayanlar, Türkiye Cumhuriyeti ibaresini kaldıranlar, andımızın okullarda okutulmasını yasaklayanlar, eğitimi gericileştirenler, Milli Eğitim Müfredatından Atatürk’ü kaldırmaya çalışanlar, Milli Bayramları kutlamayı kısıtlayanlar, bayrağımızın üstüne basarak ayakkabılarını silenler ve tüm bunlara karşı görevlerini yerine getirmeyenler ve meydanlarda mücadelemize katılmayanlara karşı Atatürkçü Düşünce Derneği olarak sonuna kadar mücadele etmeye kararlıyız ve mücadelemizde başarılı olup kazanacağız. İşte bu sebeplerle yönetim kuruluna yeniden aday olduk. Gün çok söz söylemenin, ağlamanın, sızlamanın ve içimizde birbirimiz ile çekişmenin değil, çok çalışmanın ve iş yapmanın zamanıdır. Çalışmak, çalışmak ve çok çalışmak günüdür. Yolumuz, Mustafa Kemal Atatürk’ün yolu, hedefimiz çağdaş yarınları kucaklayan, ilmi soran, sorgulayan aklın yoludur. Yolumuz, milletçe birlik beraberlik içinde, ülkemizi modern Türkiye’ye götürecek yoldur. Bu yolda bu yürüyüşe vereceğiniz destek bizim en büyük gücümüz olacaktır. Bu vatan, bu toprak, bu bayrak için Cumhuriyet ile Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkmak ve korumak için şehit olan tüm güvenlik güçlerimizi, vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, gazilerimize ve yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Bu duygu ve düşünceler ile yapılacak olan 14’üncü genel kurulumuzun şubemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi.

kemeravm.gif resim yükle resim yükle resim yükle

SON HABERLER