İlk Yardım Konusunda İnegöl Nerede ?

Başkan Ömer Gürkan’ın yazılı açıklamasında, “Elazığ-Sivrice merkezli 6,8 şiddetindeki deprem nedeniyle tüm milletimizin başı sağ olsun. Acı ama bir o kadar da her an yüzleşmek zorunda olduğumuz bir gerçek, afetler. Fakat şunu unutmayalım ki deprem ya da afetler öldürmüyor, bizlerin tedbirsizliği, umursamazlığı neticesinde bunca insanımız hayatını kaybediyor. 99 depreminden bu yana arama kurtarma anlamında ne aşamaya geldiğimizi görmemiz bakımından umut verici. Başta AFAD olmak üzere, UMKE, JAK, itfaiye arama kurtarma ekipleri, belediye ekipleri, bununla beraber resmi ve özel diğer arama kurtarma ekipleri önemli yol katetttiğimizi gösteriyor. Hem seviniyoruz hem de İnegöl olarak biz bunun neresindeyiz, şapkamızı önümüze koyup düşünüyoruz. 300 bin nüfuslu İnegöl’de kaç tane arama kurtarma ekibi var, bu ekip ya da ekipler kaç kişiden oluşuyor, bu ekiplerin yeterli ve donanımlı ekipmanları var mı, İnegöl bu işin ciddiyetini hem resmi alanda hem de özelde ne kadar sahipleniyor? YETERLİ SAYIDA EKİP İNTİKAL ETMİŞ Çevremizde bize Elâzığ depremine gidip gitmediğimizi soruyorlar. Şunu unutmayın ki bu tarz afetlerle ilgili AFAD merkezli haberleşme ağı mevcut. AFAD nereye ne kadar ekip lazımsa bunu resmi ve özel arama kurtarma ekiplerine bildiriyor ve bu depremle de alakalı yeteri kadar ekibin olay yerine intikal ettiği bildirilmiş, ekiplerin ihtiyaç halinde teyakkuz halinde olması gerektiği ifade edilmiştir. Buna rağmen giden ekipler, bireysel tercihte bulunmuş ve görüntülerden de anladığımız kadarıyla ayrıca resmi kurumların verdiği sayıya göre yıkılmış çok katlı 3 binaya karşın 5 bin civarı resmi arama kurtarma elemanı olay yerine intikal etmiştir. Olay mahallinde gereksiz kalabalık oluşturmanın da olumsuz yönleri düşünülerek Manisa’da sürekli sarsıntı olması ve AFAD’dan ihtiyaç olmadığı beyanı göz önünde bulundurularak Elâzığ’a gitmek için 15 ekip arkadaşımız hazırda bekletilmiştir. FERYADIMIZA HİÇ DENİLECEK KADAR KARŞILIK BULUNMADI Olayın diğer ve de en önemli boyutuna gelirsek deprem bölgesine giden ekiplerin yüzde doksanı kurumlara ait ekipler. İNDAK gibi her şeyini kendi içindeki gönüllülerin karşıladığı ekip yok denecek kadar az. Ve İNDAK, İnegöl adıyla var olan tek arama kurtarma ekibi. Erkek ve bayan ekibi toplamda 60 civarı gönüllüsü bulunan ekibimiz, tüm masraflarını kendi cebinden karşılamakta, ekipman ihtiyacını, çalışmalarını ekip üyelerinden topladığı aidatlarla halletmeye çalışmaktadır. Bunca yıldır gece gündüz demeden yaşanabilecek afetlere karşı hazır bulunmak için çırpınan ekibimize İnegöl, İnegöl iş adamları, resmi ya da özel kurumlar ne kadar sahip çıkmıştır? Sesimizi duyurmak için gerekli kurum ve kuruluşlarla görüşmemize ya da görüşmek için kapılarını aşındırmaya çalışmamamıza rağmen feryadımız ne karşılık bulmuştur? Hiç denecek kadar az. Peki ne yaşanması gerekmektedir? İnegöl’ün yerle bir mi olması gerekiyor? Ya da herhangi bir yakınınızın enkazın altından “Yok mu bizi kurtaracak birileri, Allah rızası için kurtarın buradan!” manzaralarını mı yaşamalıyız? İnegöl bu işin neresinde? ENKAZ ALTINDA KALANLARI MOBİLYA KURTARMAYACAK İnegöl’deki iş adamlarımızın Elazığ’daki depremzedelere mobilya yardımı yapmasını takdir ediyoruz. Çok ince bir hareket. Depremden sonra insanların yaralarını sarmaya çalışmak da önemli. Fakat unutmayın, enkazların altında kalanları mobilyalar oradan kurtarmayacak. Olayın ikincil, üçüncül safhasına odaklanıp en önemli boyutunu neden görmezden geliyoruz? Kendimizi anlatamadık mı yoksa? Daha ne yapmamız gerekli? Kapı kapı dolaşıp dilenmeli miyiz? Randevu aldığımızda bizlere Cuma dilencileri gibi davranılmasından bıktık. Sizler ailesiyle hafta sonu yaşarken akşamları sıcak evinizde otururken bizler İNDAK üyeleri olarak belki kaybolan bir vatandaşımızı dağlarda ya da ormanlarda arıyor, yarın yaşanabilecek afetlere hazır olabilme adına vaktimizi ve özelimizi harcıyoruz. BİZ HAZIRIZ, YA SİZ? Ve defalarca sorduğumuz gibi yine soruyoruz: İnegöl, tüm dünyanın ve de artık Türkiye’nin çok önemsediği afetlere karşı mücadelede nerede, kaç tane arama kurtarma ekibi var, birinci dereceden deprem bölgesinde olduğunun gerçekten de farkında mı? Sesimizi duymak isteyenlere feryadımız, biz burada ve imkanlarımız dahilinde hazırız, ya siz???” ifadeleri yer aldı.