Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Zekat Nedir ? Kime Verilir ? Nasıl Hesaplanır ?

Zekat Nedir ? Kime Verilir ? Nasıl Hesaplanır ?

Manşet Haber 12.06.2018 04:05:43 0
Zekat Nedir ? Kime Verilir ? Nasıl Hesaplanır ?
  • İslam’ ın beş şartından biri olan zekât; mali bir ibadettir, hicretin ikinci yılında farz kılınmıştır.
  • Zekât, malın belirli bir bölümünü müslüman olan fakire vermek demektir.
  • Zekâtı verme zamanı gelince geciktirilmeden yerine getirilmesi gerekir.Özürsüz olarak zekatını geciktiren günahkar olur.
  Zekâtın Farz Olmasının Şartları Bir kimsenin zekât vermekle mükellef olması için, kendisinde ve sahip olduğu malda bir takım şartların bulunması gerekir. Mal Sahibinde Bulunması Gereken Şartlar
  1. Müslüman olmak. .
  2. Erginlik çağına gelmiş olmak.
  3. Akıllı olmak.
  4. Hür olmak.
  5. Malının tutarı kadar borcu olmamak veya borcu çıktıktan sonra, kalan malı nisap miktarından az olmamak.
Müslüman olmayanların, erginlik çağına gelmemiş çocukların (Şafiilere göre çocukların ve delilerin mallarından da zekât verilmesi gerekir. Bu görevi velileri yerine getirir.) Deliler ve hürriyet i elinde olmayan kölelerin zekât vermeleri farz değildir. Elinde nisap miktarı veya daha fazla malı olduğu halde malı kadar veya daha fazla borcu olan kimse de zekât vermekle mükellef değildir. Malda Bulunması Gereken Şartlar 1. Malın, nisap miktarı olması. 2. Malın, hakikaten veya takdiren artırıcı olması. 3. Nisap miktarı malın üzerinden bir kamerî yıl geçmiş bulunması. Nisap: Dinimizin koyduğu bir ölçüdür. Borcundan ve asıl ihtiyaçlarından başka bu kadar malı veya parası olan kimse dinen zengin sayılır ve bunların üzerinden bir yıl geçince zekât vermekle yükümlü olur. Malı ve parası nisap miktarına ulaşmamış veya ulaşmış olup da üzerinden bir yıl geçmemiş olan kimse zekât vermekle yükümlü olmaz. Ticaret malları ile sütü ve yavrulayıp çoğalması için beslenen hayvanlar hakikaten artıcı nitelikte olan mallardır. Elde bulunan altın ve gümüş ve nakit para ile para gibi kullanılan kıymetli evrak (bono, çek, vs.) çalıştırılıp çoğaltılması mümkün olduğu için bunlar da takdiren çoğalıcı niteliktedir. Nisap miktarı malın üzerinden tam bir kamerî yılın geçmiş olması lazımdır. Malın,senenin başında nisap miktarında olması gerektiği gibi yıl sonunda da nisap miktarında bulunması gerekir. Sene içinde maldaki eksilmeler dikkate alınmaz. Sene içindeki artışlar ayrı ayrı hesap edilmez, bunlar da mevcut mala ilave edilerek sene sonunda hepsinin zekâtı verilir. Senenin başında nisap miktarı olan bir mal, yıl içinde eksilerek nisap miktarından aşağıya düşer ve yıl sonunda da nisap miktarını bulmazsa, bu maldan zekât vermek gerekmez. Tekrar nisap miktarına ulaştığı zamandan itibaren üzerinden bir yıl geçince zekât verilmesi gerekir. Zekât Kimlere Verilir Zekât verilecek kimse ve yerlerle ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruluyor: “Zekâtlar, Allah’tan bir farz olarak ancak yoksullara,düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, gönülleri (İslâm’a ısındırılacak) olanlara, (esirlik ve kölelikten kurtulmak isteyen) esir ve kölelere, (borcuna karşılık malı olmayan) borçlulara, Allah yolunda olanlara, (harçlıksız kalmış) yolcuya mahsustur. Allah alîm ve hakîmdir.” Tevbe:60 Buna göre zekât verilecek kimseler şunlardır: 1. Fakirler: Nisap miktarından az bir malı olan, dinen zengin sayılmayan kimselerdir. 2. Miskinler: Hiçbir şeyi olmayan kimselerdir. Bunlar fakirlerden daha düşkün durumda olanlardır. 3. Borçlular: Borcundan fazla nisap miktarı malı bulunmayan ve borcunu ödeyemeyecek durumda olan kimselerdir. 4. Yolcular: Memleketlerinde malı olduğu halde, memleketinden uzak düşüp yolda parasız kalan, elinde bir şey bulunmayan kimselerdir. Bunlara, memleketlerine gidebilecek kadar zekât verilebilir. Memleketine gidecek kadar parası varsa bu gibilere zekât verilmez. 5. Allah Yolunda Olanlar: Bunlar, malı imkansızlığı sebebiyle savaşa katılamayanlar veya hac için yola çıkıp parasız kalanlar ile, işini gücünü bırakıp kendisini ilme veren kimselerdir. Kendilerine zekât verilebilen kimselerin her birine ayrı ayrı zekât verilebileceği gibi, yalnız birine de verilebilir. Fakirlere zekât verirken şu sırayı gözetmek daha faziletlidir: a) Önce fakir olan kardeşler, b) Kardeş çocukları, c) Amca, hala, dayı ve teyzeler, d) Bunların çocukları, e) Diğer mahremler, f) Komşular g) Meslektaşlar h) Zekât verecek kişinin bulunduğu köy ve şehir halkı. Bir kimse, kendi yakınları muhtaç durumda iken onları bırakıp başkalarına zekât verse, zekat borcunu ödemiş olmakla beraber sevabına nail olamaz. Zekât, malın bulunduğu yerdeki fakirlere verilir,bir başka yere nakledilmesi mekruhtur. Ancak başka yerdeki yakınları ve ihtiyaç sahipleri varsa, nakledilmesi caiz olur. Zekât parasını günah yolunda harcayacak veya israf edecek olan kimselere vermek doğru değildir. Zekât Kimlere Verilmez Zekât verilmeyen kimseler şunlardır: 1. Anne, baba, büyükanne, büyükbabalar. 2. Çocuklar ve torunlar. Erkek ve kız çocuklarına ve her ikisinden olan torunlara zekât verilmez. 3. karı-koca birbirlerine. Yani; koca, karısına, karı da kocasına zekât veremez. 4. Zenginler, (Nisap miktarı malı ve parası olan zenginlere zekât verilmez.) Zengin bir kimsenin ergenlik çağına gelmeyen küçük çocuğuna zekât verilmez. Fakat zengin bir adamın fakir olan büyük çocuğuna ve fakir olan babasına başkasının zekât vermesi caizdir. 5. Müslüman olmayanlara zekât verilmez. Fakat sadaka verilebilir. Zekât Müslüman fakirin hakkıdır. 6. Zekât; cami, çeşme, yol ve köprü gibi yerlere de verilmez. çünkü zekâtta temlik şarttır. Yani fakirin eline verilerek mülkiyetine geçirilmesi gerekir. Cami ve benzeri şeylerde ise böyle bir durum yoktur. Ölünün kefeni ve borçları da zekât ile karşılanmaz. Çünkü burada da temlik yoktur., Zekat Nasıl Hesaplanır? Para ve altının zekâtı nasıl hesaplanır? Paranın zekâtı: Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) zamanında günümüzde olduğu gibi para yoktu. Dinar isimli altın para ile dirhem isimli gümüş para vardı. Zekât da bu sebeple altın ve gümüş para üzerinden hesaplanıyordu. Bunun için, günümüzde paralarda nisap miktarı, altın esas alınarak tespit edilir. Bu da 85 gram altındır. Bir miktar parası, bir miktar da altını olan kimse, şayet her ikisinin toplamı 85 gram altına eşit gelirse, zekât vermekle mükelleftir. Safilere göre böyle bir ilave yapılamaz. Bir kimse zekâtla mükellef olabilmesi için nisap miktarı altına veya paraya sahip olması gerekir. Şafiilerde nisap miktarı 72 gram altındır. Paranın zekâtı 1/40 ( % 2,5 )’dır. Altının zekâtı Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) bir hadislerinde, “Altın üzerinden yirmi miskalden azında zekât yoktur, gümüş üzerinden iki yüz dirhemden azında zekât yoktur” buyurarak, altın ve gümüşün nisap miktarını belirlemiştir. Bu da günümüz ölçülerine göre altında 85 gram, gümüşte 595 gram eder. 85 gram altının zekâtı 2 gram altındır. Bu ise 1/40 demektir.85 gramdan sonrası, yaklaşık 20 gram olmadıkça zekâta tabi değildir.85+20 olursa, o yirmi gram da ayrıca zekâta tabidir. Ancak 20 gramdan az olan altın zekâta tabi olan başka bir şeyle mesela para ile birlikte hesaplandığında nisap miktarına ulaşıyorsa yine zekâtı verilir.85 grama ilaveten mevcut olan 20 gram altının zekâta tabi olmaması, İmam-i Azam ‘a göredir. Talebesi olan İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre bu fazlalığın da kırkta biri zekât olarak verilir. İmam Şafii ve diğer mezhep imamları da fazlalık için 1/40 zekât verileceği görüsündedirler. Gümüşte de ölçü 1/40’dir.Buna göre 595 gram gümüşün zekâtı, 15 gram gümümdür. Altından veya gümüşten yapılmış sanat eserleri eğer nisap miktarına ulaşırsa zekâtı verilir. Böyle bir antika eserin zekâtı eğer kendisinden verilecekse tartılır, kırkta biri zekât olarak verilir. Fakat başka bir şeyden verilirse, değeri nazara alınır. Kendi cinsinden ödendiği takdirde de İmam-i Azam ve Ebu Yusuf’a göre değeri esas alınır. Hanefi mezhebine göre altın, gümüş ve ticari mallarının nisap miktarında bunların bir cinsten bulunması şartı aranmaz. Mesela bir kimsenin bir miktar altını, biraz gümüşü, biraz da ticaret eşyası bulunsa, bunların toplamı nisap miktarına ulaşsa, böyle birinin zekât vermesi farzdır. Şafii’ye göre altın ile gümüş farklı cinsten oldukları için, nisapta beraber hesaplanmazlar. * Altın için 72, 91, 96 ve 100 gramı; gümüş için de 642 ve 700 gramı esas alanlar da vardır. Bu farklılığın nereden kaynaklandığını daha önce anlattık. Oraya bakılabilir. Karışık altının zekâtı (Magsus) Magsusun ( halis olmayan, yani yabancı madenler karışmış olan altın veya gümüş ) zekâtı hakkında mezheplerin çeşitli görüşleri vardır. Mesela Hanefi alimlerine göre, altın veya gümüşün halis olması şart değildir. İçindeki altın veya gümüş ağırlığı yabancı madenlerden fazla veya ona eşit ise, tamamını altın veya gümüş olarak düşünüp zekâtını vermek gerekir. Şafiilere göre, “magsus” olan altının içerisindeki halis altın kısmi nisap miktarına ulaşmadıkça zekâtını vermek gerekmez. Ziynet eşyasına zekât düşer mi? Kadının kullandığı ziynet eşyası ya altından, ya gümüşten veya inci, elmas, yakut ve zümrüt gibi kıymetli taslardan yapılan kadınların ziynet eşyasına zekât düşmediği hususunda bütün alimler ittifak halindedir. Ancak ziynet eşyalarına zekât düşüp düşmeyeceği hususunda mezhepler arasında farklı görüşler vardır. Mesela Hanefi mezhebine göre, altından veya gümüşten yapılmış olan, nişan yüzüğü, küpe, bilezik gibi ziynet eşyaları nisap miktarına ulaştığında, üzerinden bir sene geçtiği zaman zekât vermek gerekir. Bu ziynet eşyalarının zekâtı kendi cinsinden değil de başka bir şeyle, mesela para ile ödenecekse, kıymetleri esas alınır. Bunda ittifak vardır. Kendi cinsleriyle, yani altın veya gümüşle ödeneceği takdirde ise İmam-i Azam ve İmam Ebu Yusuf ‘a göre gramı, İmam Züfer’e göre kıymetleri, İmam Muhammed’e göre ise daha faydalı olan hangisi ise o esas alınır. Mesela 85 gram ağırlığında olan bir altın bilezik, üzerindeki sanat eseri sebebiyle fiyat itibarıyla 110 gram altın değerinde olsa, eğer altından başka bir şeyden verilecekse,85 gramın değil, maddi değeri olan 110 gramın zekâtı verilir. Fakat altın olarak verilecekse, İmam-i Azam ve İmam Ebu Yusuf’a göre 85 gramın zekâtı verilir. Altın ve gümüşten olan ziynet eşyasının zekâtını vermek Hanefi mezhebine göre gerektiği halde, cumhur dediğimiz müçtehidlerin çoğu, ziynet eşyasına zekât düşmeyeceği kanaatindedir. Mesela Şafii, Maliki, Hanbelî mezhebine göre ve birçok Sahabi ve Tabiine göre ziynet eşyasına zekât düşmez. Şafii mezhebine göre, kadının sahip olduğu altın ve gümüşten olan ziynet eşyasının üzerinden bir sene geçmiş olsa bile, zekâta tabi olmaz. Bu mezhebe göre, kadının ziynet eşyası insanin normal olarak kullandığı elbise gibidir, şahsi ihtiyacıdır. Maliki ve Hanbelîlere göre kadının kullanma hakkına sahip oldukları ziynetlerin zekâta tabi olmadığı görüsündedirler. Fakat Malikilere göre bir anne, kızı için veya bir erkek evlenmeden önce ileride lazım olacak düşüncesiyle aldığı ziynet eşyası üzerinden bir sene geçtiği takdirde zekâtını vermesi gerekir. Yine bu mezhebe göre kullanılmayacak derecede kırılan ziyneti tamir ettirme düşüncesi olmazsa, zekâtını vermek gerekir. Erkeklerin ise altından ziynet eşyası kullanmaları caiz değildir. Kullanılırsa, zekâta tabi mallarıyla birlikte nisaba ulaşırsa, zekât vermeleri farz olur. ( Mezahibü’i-Erbaa, 2:602 ; Muvatta, Zekat:5 ) Ancak ” Kadının ziynetine zekât düşmez” diyen alimler, kadının ziynet eşyasının örfe ve içtimai mevkisine göre normal olmasını ve zekâttan servet kaçırma gibi bir niyet taşınmamasını şart koşmuşlardır. İsrafa ve gösterişe kaçan veya zekâtının verileceği kanaatindedirler. ( Hukuk-u Islamiyye Kamusu, 4:112 ) Bazı müçtehidler de “Bunların zekâtı ihtiyacı olanlara emaneten vermektir. Veya süs eşyalarına sadece bir defaya mahsus olmak üzere zekât düşer” hükmünü benimsemişlerdir. Ziynet eşyasına zekâtın verileceğini savunan alimlerin de, verilmeyeceğini savunan alimlerin de delilleri vardır. Mesela, ziynet eşyasının zekâta tabi olduğunu savunan Hanefiler ve Mücahid Zühri gibi alimler, su hadisi görüşlerine delil olarak zikrederler: Bir kadın ile kızı beraber Resulullah (s.a.v)’a gelmişti. Kızın kolunda iki tane kalın bilezik vardı. Resulullah(s.a.v) kadına, “Bunun zekâtını veriyor musun?” dedi. Onun “Hayır” cevabi üzerine de söyle buyurdu: “Kıyamet gününde Allah(c.c)’in onların yerine sana ateşten iki bilezik taktırması hoşuna gider mi?” Bu tehdidi duyan kadın hemen onların çıkarttı ve “İkisi de aziz ve celil olan Allah ve Resulüne aittir” diyerek Resulullah (s.a.v)’a uzattı. ( Ebu Davud, Zekat:9 ) Yine bu alimler, Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) Hz. Aişe(r.anha) ‘nin parmaklarındaki büyük yüzüklerin zekâtını vermediğini söylemesi üzerine, “Onların zekâtını vermemen ateşe girmen için sana yeter” ( Ebu Davud, Zekât:9) seklindeki tehdidini de delil olarak zikrederler. Ziynet eşyasına zekât düşmeyeceğini söyleyenler de, “Ziynet eşyası zekâta tabi değildir” ( Darekutni, Sünen,2 :107 ) hadisini ve Hz.Aişe (r.anha)’nin kardeşinin yetim kızlarına baktığını, onların ziynet eşyası olduğu halde zekâtlarını vermediğini görüşlerine delil olarak zikrederler.(Muvatta, Zekât:5) Ayrıca Hz. Cabir bin Abdullah (r.a) ziynetin zekâtı hususundaki bir suali verilmeyeceği seklinde cevaplandırdığını söylerler. Bu hususta Hanefi mezhebinin esas alınması, fakirleri koruma açısından daha uygundur. Şahsi fikrime göre ise; her işte olduğu gibi mümin olayın vera tarafına sarılmalı ve imanının derecesini şüpheli taraftan sakınarak göstermelidir. Allahu alem… Ticaret eşyasının zekâtı nasıl hesaplanır? Her çeşit ticaret mali nisaba, yani 85 gram altının değerine ulaştığında zekâta tabidir. Semure bin Cündüb (r.a) bununla ilgili olarak söyle bir hadis rivayet eder: “Resulullah (s.a.v) satış için hazırladığımız şeylerden zekât vermemizi emrederdi” ( Ebu Davud, Zekât: 3) Senenin başında nisap miktarında olan ticaret mallarında, sene sonundaki piyasa fiyatları esas alınır. Yalnız KDV hariç tutulur. Çünkü bu para tüccarın değil, maliyenindir. Hanefilere göre sene içerisinde nisap miktarından artış veya eksiliş zekâta tesir etmez. Fakat sene sonunda ticaret mali nisap miktarından aşağıya düşerse, zekâta tabi olmaz. Şafiilere ve Malikilere göre, nisap miktarına sadece sene sonunda itibar edilir. Buna göre sene başında nisap miktarında olmayan bir mal sene sonunda nisaba ulaşırsa, zekâtını vermek gerekir. Cinsleri ayrı ayrı da olsa, ticaret eşyaları birlikte hesaplanır. Bir malin ticaret eşyası sayılabilmesi için kar etme niyeti ile fiilen satışa arz etme unsurlarının bulunması gerekir. Başlangıçta ticaret için satın alınmayan bir mal, sonradan ileride satılmak üzere saklanacak olsa, üzerinden bir sene geçmiş olmakla zekât düşmez. Fakat otomobil alım satımı yapan biri satmak için aldığı otomobillerden birini bir müddet kullanacak, isi bittikten sonra satacak olsa, o otomobil yine ticaret eşyasıdır. Zekât verilirken o da hesaplanır. Hanefilere göre ticaret malinin zekâtı kendi cinsinden ödenebileceği gibi, kıymeti para olarak da ödenebilir. Mesela bir konfeksiyoncu isterse, zekâtını elbise olarak, isterse para olarak verebilir. Şafii mezhebine göre ise bir malin zekâtının kendi cinsinden ödenmesi gerekir.

2. Lig LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Amed 34 23 3 8 46 77
2.Kastamonuspor 1966 34 22 4 8 34 74
3.76 Iğdır Belediyespor 34 19 4 11 31 68
4.24 Erzincanspor 35 18 8 9 22 63
5.Menemen Belediyespor 34 18 9 7 20 61
6.Erzin Spor 34 18 11 5 18 59
7.Isparta 32 Spor 34 17 14 3 -4 54
8.İnegölspor 34 13 12 9 0 48
9.Somaspor 34 13 13 8 -2 47
10.Fethiyespor 34 10 11 13 1 43
11.68 Aksaray Belediyespor 35 10 13 12 0 42
12.Karaman Belediyespor 34 11 14 9 -12 42
13.Arnavutköy Belediyespor 34 9 14 11 -3 38
14.Etimesgut Belediyespor 34 11 18 5 -13 38
15.Belediye Derincespor 34 9 15 10 0 37
16.Sarıyer 34 8 15 11 -8 35
17.Düzcespor 34 8 17 9 -22 33
18.Denizlispor 34 7 19 8 -22 29
19.Utaş Uşakspor 34 1 31 2 -86 5
1.Erokspor 34 24 5 5 47 77
2.Van BB 34 23 5 6 24 75
3.Buca FK 34 20 5 9 27 69
4.Hekimoğlu Trabzon 34 19 6 9 29 66
5.İçel İdmanyurdu Spor 34 16 8 10 18 58
6.Ankaraspor 34 15 8 11 10 56
7.Karacabey Belediyespor 34 13 10 11 8 50
8.Ankara Demirspor 34 14 15 5 -1 47
9.Halide Edip Adıvar 34 13 14 7 6 46
10.Kırklarelispor 35 11 13 11 -6 44
11.Diyarbekirspor 34 11 14 9 -1 42
12.Altınordu 34 10 13 11 6 41
13.Afjet Afyonspor 34 10 13 11 -10 41
14.Serik Belediyespor 34 10 14 10 -8 40
15.Nazilli Belediyespor 35 11 16 8 -19 38
16.Zonguldak Kömürspor 34 9 17 8 -19 32
17.Kırşehir Belediyespor 34 5 21 8 -36 23
18.Bursaspor 34 5 21 8 -38 20
19.Adıyaman 1954 34 3 24 7 -37 16