İnegöl'de ikamet eden ve eşi öldüğü için yalnız yaşayan 63 yaşındaki kadın, akıl almaz dolandırıcılık ile ev almak için biriktirdiği 2 milyon değerindeki ziynet eşyasından oldu. Dolandırıcıların kendilerini polis olarak tanıttıkları ve aile bireyleri ile komşularına kadar birçok bilgi paylaşarak 63 yaşındaki kadını ikna ettikleri ortaya çıktı. Yaşanan hadisenin ardından yaşlı kadın şikayetçi oldu.
Alınan bilgilere göre İnegöl'de ikamet eden ve eşi öldüğü için yalnız yaşayan 63 yaşındaki N.G. isimli kadına cep telefonundan ulaşan dolandırıcılar, kendilerini polis olarak tanıttı. Bir kuyumcu işletmesinin altınlarının çalındığını ve kendisinde olabileceğini belirten dolandırıcılar, daha sonra kadını ikna etmek için komşularını bilgilerini de verdi. Bir süre sonra kızının da özel eğitim öğretmeni olduğunu ifade eden dolandırıcılar, bir polisin de sicil kaydını vererek yaşlı kadını ikna etmeyi başardı.
Dolandırıcıların, N.G.'nin altınlarının incelenip daha sonra kendisini teslim edileceğini ifade etmesinin ardından N.G., altınları şahıslara teslim etti. Tekrar altınlarının kendisine teslim edileceği umudu ile bekleyen N.G. dolandırıldığını anlayınca soluğu karakolda aldı.
Emniyette ifade veren N.G. şu ifadeleri kullandı:
"Telefonuma çağrı geldi. Telefonu açtığımda kendisini Emniyet Genel Müdürlüğünden aradığını söyleyen bir erkek şahıs adını Komiser Furkan Yazıcı olarak beyan etti. Bana "Ata Kuyumculuk isimli işyerinin soyulduğunu, hırsızlığı yapan şahısların iki kişinin yakalandığını, yapılan sorgulamada iki hırsızın FETÖ Terör Örgütüne olduklarının tespitinin yapıldığını, alınan seri sorgulamada da benim de evime bıraktırdıklarını beyan ettiklerini" söyledi. Daha sonra bana "Ne kadar altının varsa fotoğrafını çek, bize bu resimleri Ata Kuyumculuk isimli işyerine götürsün teşhis yaptıracağız" dediler. Ben de evde bulunan 6 (altı) adet 5'i bir yerde reşat altını, 5 (beş) adet ata lirası, 3 (üç) adet çeyrek altın, 2 (iki) adet yarım altın, 51 gr. (elli bir gram) çift burgulu 22 ayar altın bilezik, 2 (iki) adet küpe, 1 (bir) adet altın alyans, 1 (bir) adet tek taş yüzük, 1 (bir) adet taşlı altın yüzük, 5 (beş) adet 1 gr. altın, 1 (bir) adet altın kolye çerçevesi ve 1 (bir) adet günlük altın setimin olduğunu çekerek şahıslara Whatsapp üzerinden gönderdim. Şahıslar bana "Senin altınların sertifikası var mı?" diye sordu ve ben de sertifikalarının olmadığını söyledim. Şahıslar daha sonra bana "Senin altınlarının çalıntı olup olmadığını anlamamız için adresine iki arkadaşımızı göndereceğiz, altınlarını inceleyecekler. Altınlarının üzerinde iz yapmadan seri numaralarına bakacaklar. Ata Kuyumculuk isimli işyeri sahibine altınlarını teşhis ettireceğiz. Eğer işyerine ait altınlardan değilse altınlarına sertifika çıkartıp sana geri teslim edeceğiz" dediler. Ben şahısların konuşmalarından şüphelenince, şahıslar bana aynı apartmanda ikamet ettiğim birkaç komşumun isimlerini ve aile bireyleri le birlikte bana saymaya başladı. Ben komşumun ne olduğunu sorduğumda "Sen onlara gidip geliyor musun? Onlarla bir düşmanlığın var mı?" diye sorunca ben komşularım ile herhangi bir olumsuzluk yaşamadığımı söyledim. Şahıslar bu defa bana "Komşularının FETÖ ile bağlantıları var onları da araştırıyoruz. Kimseye güvenme. Gizli araştırma yapıyoruz. Aile bireylerine sakın haber verme. Senin kızın engelli öğrencilere eğitim veren bir öğretmen. Birisine haber verirsen kızın Özel Eğitim'de eğitim veren öğretmen olduğunu da bilince ben panikledim. Şahıslar 'yarın evimize polis ekipleri göndereceğiz, altınlarını bize teslim edeceksin. Eğer şüpheli çıkarsa altınları Savcılığa çağıracağız. Sen şüphelileri teşhis edeceksin' dediler ve telefonu kapattılar.
Tekrar aradılar. Telefonda açtığımda kendisini Polis Hakan Yılmaz olarak tanıtan şahıs evime gelmek üzere yola çıktıklarını ve benim altınları hazır etmem gerektiğini söyledi. Ben o şahsa evimde altınlarımı çıkardığımı söyledim. Ben şahıslar ile telefonda konuşurken yaklaşık yarım saat sonra şahıslar açık adres bilgilerimi vermediğim halde kapı zilini çaldı. Kapıyı açtığımda 25-30 yaşlarında, esmer tenli, siyah kapüşonlu montu olan, rengini tam olarak hatırlayamadığım ancak koyu renkli pantolonu olan, zayıf yapılı, 175-180 cm boylarında, bıyıklı bir erkek şahsın elinde telefon ile birileri ile konuşuyordu. Ben şahıslar ile görüştüğümde şahıs bana 'Geldin mi Murat' diye seslendi. Ben de 'evet geldim' dedim. Bu esnada karşıdaki şahıs da 'Geldim' deyince kapıdaki şahsın benim ile iletişimde geçen şahıslar ile görüştüğünü anladım. Daha sonra altınları koyduğum çantayı şahsa teslim ettim, polis olduklarını beyan ettiler. Altınlarımı bana geri getireceklerini söyledikleri halde bir daha ulaşamadım. Bu durumda dolandırıldığımı anladım ve konuyla ilgili şikâyette bulunmak üzere cep telefonumdan ekrana görüntülerini hazırlayarak şikâyetçi oldum. Şahısların telefonlarının detaylı incelenmesini, HTS kayıtlarının incelenmesini, gerek görülmesi halinde ekran görüntülerinin incelenmesine rızam vardır. Şüphelinin tespiti ve zararımın karşılanması maksadıyla şikâyetçiyim. Konuyla ilgili ekran görüntülerinin incelenmesine rızam vardır. Dolandırıldığım miktar altınların toplam değeri yaklaşık 2.000.000 TL (İki Milyon TL) civarındadır"
Verilen ifadenin ardından İnegöl Emniyet Müdürlüğü Ekipleri olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı. Konu hakkında çevredeki kamera kayıtlarının incelendiği, şahsın eşkalinin belirlendikten sonra olayın aydınlatılacağı öğrenildi.
HABER: SERHAT ÇİÇEK