Düşünmek bile istemiyorum !

Dün futbol dünyasında bir ilke şahit olduk. Daha önce geçmişte kupada karşılaşma imkanı bulduğumuz Bursaspor ile tarihimizde ilk kez bir lig mücadelesine çıktık. Gönül isterdi ki Bursaspor bu lige düşmesin biz üst liglere çıkalım ve Bursa derbisi o liglerde olsun. Ama olmadı. Bursaspor ile yıllardır kurtulamadığımız ve şahsen futbol bataklığı olarak gördüğüm 2. ligde karşılaşmak nasip oldu. Transfer tahtası kapalı olan ve ilk 11'inde 7 tane iki bin yılı ve üstü doğumlu oyuncu bulunan Bursaspor Tahsin Tam ve İsmail Ertekin'in tecrübe dolu anlayışı ve tribünlerinde desteği ile maçtan galip gelmesini bildi. Bursaspor'un mevcut şartlarda çok fazla bir oyun seçeneği yoktu. Topu rakibe verip oyunu 2 ve 3. bölgede kabul edip kontra deneyeceklerdi. Aksi bir taktikle İnegölspor'a karşı çokta şansları yoktu. İleri çıkamayanla , gol atamayan iki vasat takımın mücadelesi yani. Aynen öyle yaptılar .yarım pozisyonda 2 gol bulup , kurnazca ve tereyağından kıl çeker gibi galibiyeti ve 3 puanı elimizden alıp bizi İnegöl'e uğurladılar. Aslında ligin başından beri tüm rakipler bize bunu yapıyor. Topu bize verip topun bizde kalmasını istiyorlar. Kısa bir süre oyunda oyun üstünlüğünü eline alan rakipler skoru lehine çevirip bizi uyutuyor. Böylece tüm rakipler bizden istediğini alırken bizde kendimizi oyun anlamında çok iyiydik ama oyunu skora yansıtamadık diyerek amorti vurmuş talihli gibi avunup duruyoruz. Aslında sorarsanız geride kalan 11 haftanın kısa özeti bu. Transfer tahtası kapalı , doğru dürüst transfer parası almayan 20 - 21 -22 yaşındaki çocuklar bizim masada pazarlık için beyin yaktıran milyonluk topçulara sahada maçın nasıl kazanılacağını gösterdi. Umut sadece umut verip bal yapmaz arı görüntüsünden çıkamadı. Herkesi geçip sonra kendisine de bir çalıp atıp orta yapmayı unutan oyuncu. Bahadır kötü olma kredisini çoktan doldurdu. Ligin başından beri hala o alıştığımız ve beklediğimiz çizgiye gelemedi. Ayaksız stoper Hamza'ya yorum yapmaya gerek duymuyorum. Yedekler mi aman Allah'ım. Evet artık acı bir senaryo ve zor bir fikstür bizi bekliyor. Kadro derinliği dar, transfer dönemine uzun bir zaman var. Ligde düşme hattının en güçlü adayları arasındayız. Onca zayıf rakibe karşı puanları ve pozisyonları hovardaca harcayan İnegölspor , bundan sonraki süreçte , Afyonspor ile başlayan devamında Batman , Çorum , Sivas , Amed , Esenler Erok , Ankara ve Tarsus maçlarını oynayacak. Zorluk derecesi daha az olan maçlardan eli boşan dönen İnegölspor'un zor rakiplere karşı ne yapacağını göreceğiz. Ama şu bir gerçek ki işimiz hiç kolay değil. Alacağımız bir kaç seri mağlubiyet bizi içerisinden çıkması çok zor bir sürece sokar ki , bunu şuan ne düşünmek nede konuşmak istemiyorum. Dünkü maçta stat da yaşanan olaylara değinmeden geçmek olmaz. Her şeyden önce İnegölspor taraftarlarını kutluyorum. Maçın başında geriye düşmemize rağmen 90 dakika susmadılar. Üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptılar. Özellikle bizim taraftarların sağ tarafında bulunan ve belli ki o bölgeye İnegölspor taraftarlarını tahrik etmek için gelmiş 15 - 20 taraftar müsabaka boyunca İnegölspor taraftarlarını tahrik etti. En güzeli ise maç sonu kimsenin burnunun bile kanamamış olması. Artık bu maç geride kaldı. Afyon maçına odaklanılmalı ve içinde bulunduğumuz yerden biran evvel çıkmanın yolları aranmalı. Saygılar ..