BEREKETLİ KURTULUŞ

Kendi tufanında hakikatin eşini arayan bir gerçek var. Hiç dinmeyen bir kavga... Mezardaki ölülerin sayısını bile yarıştıran bir zihniyette içinde, en yakınının dahi geminin uzağında oluşu da... Nuh Peygamberce bir teslimiyet... Yükselen suların ardında bıraktıklarını dahi düşünme... Sular durulduğunda, hayata kaldığın yerden yeniden başla. Kendi pisliğinde temizlenen bir insanlığın sürekli yeniden başladığı ve hiç bitmek bilmediği tufanlarını hatırla... Kendi tuhafınını içinde sakla, ama gemiden ayrılma... İbrahim Peygamberce bir ateş. Yanmaktan korkanın hakikatte nasibi yoktur. Bir anlık tereddüt bile etmeksizin... Narı gül bahçesine dönüştürecek bir dünya görüşü, içinde ateşlere teslim bir muhabbet... Musa Peygamberce bir teslimiyet... İnsan huzuruna vardığının varlığından, her an huzurda olduğundan habersiz... İçinde saklı kendi firavunları. Hangi Kızıldeniz'de secde eder bilinmez, hakikati de helakı da kendi içinde saklı... Yunus Peygamberce bir sabır. Etten bir koruma, ummandan örtü... Zamanları mekanları ortadan kaldıran ve hikmeti ilahisi ile insanı kendi içinde fetihlere çağıran... Yönünü bilmediğinde bile kalbin daima hakikate dönük. Kıblen dahi görmediğin suda, gördüğün inançla... Eyüp Peygamberce bir sabır... Öyle iyileşme derdi olmaksızın, teslimiyetin ve inancın en son raddesi... Yaralarına onulmaz dertler bırakana tefekkür. Lakin yine inançla, şifasını sahibinden ararcasına. Sabır ve şifa insanın içinde saklı.... Yakup Paygamberce bir hasret. İçinde en sevdiğinle sınanırsın her daim. Gözlerini görmez kılan neyse şifa da onunla birlikte saklı. Kör kuyulara rüyalara yüz sürecek bir kavuşma lazım kalbine. Hüznün bile kendi içinde anlamlı... İsa Peygamberce bir yükseliş... İlk taşı hiç günahı olmayan atmalı... İçinde ölen ne varsa Haktan yana, yaşatmak için uğraşmalı.. Kurtarmaya bile önce kendi içindeki siyahtan başlamalı...Varlığını mucizelerle tecelli kılan kudret, seni kimsenin elinde bırakmamalı, darağacından, çarmıhlardan bile çekip almalı... Ve hicret... İçinde kendi vatanından sürgün hatıralar... İnandığın ölçünün sınırlarıyla, 'bilmiyorlar' demek... İçinde hüzünleri bile seven bir teslimiyet. Her olumsuzlukta kalbine alıp inandıklarını, hicret etmek gönlünün kabul görmediğini hissettiğin her şeyden... Kalbinde ne kadar karmaşa, bir araya gelmez ne kadar tezat varsa, hepsini bir kurtuluşa vesile kılan, bir araya getirip lezzetli kılanı hatırla... Aşure; bir kurtuluş yemeği. Sahi sizin içinizde bir araya gelmez dediğiniz ne kadar lezzet var hiç düşündünüz mü? Tezatları aynı kasede sunan lezzetli şifa, içinizdeki tufanlardan sonrasında saklı... Günün birden fazla anlam ve önemine binaen kurtuluşlar kutlu ve mübarek olsun. Bereket ve lezzetle kalınız Hayriye DURMUŞ


Orjinal Habere Git