BİR KUTLU FETİHTİR YAŞADIĞIMIZ

BİR KUTLU FETİHTİR YAŞADIĞIMIZ

BİR KUTLU FETİHTİR YAŞADIĞIMIZ
Fethin işgal mefhumuyla birbirinden ayrıldığı yerden asasını, bu oluş denizine vuranların ve ardından bir bakışıyla, Firavuni anlayışı boğanların batıl karşısında duruşudur bu fetih. Batının ve bâtılın sahip olma dürtüsüyle hayata bakan zalimlerinin, maddeye secde kılmayan ve yalnız rabbinin huzurunda aczini ve mahvını aşikar eden masumlarının gözyaşını petrol kıvamına getirip, eşyayı iğrenç bencilliğine enerji yapacak düşünce rafinerlerinin köküne ateşi basıp onun yangının aydınlığında; beşerin hakikat ve zulmet beynini ayırmasına yol açanların elinde miftah, dilinde iftitah şahsında Fatih’tir bu Fetih ! Maddeyi dört duvar esaretinden kurtarıp, yönsüz ve cihetsiz, evvelsiz ve ahirsiz bir mananın tenezzülatına layık kılacak, aklı dar kalıplarından azade kılarak kalp haline inkilâb etmesi için bir miraç merdiveni uzatacak , eşyaya râm olanların kendi çukurluğunda ebedi yanacak ateşlerinin yalınını göğe yüceltecek rüzgarların sadasıdır bu Fetih ! Sen sanırsın üstüste konulmuş taşların bir beşer tapınmasına mekan olacak basitlikte anlamdan öteye geçemez bu eylem. Üstüste konulmuş başların en üstündeki başın dahi anlayamayacağı bir yücelik ve ulviliğin ete kemiğe bürünmesiyle mekan haline dönüşmüş mekanları, ‘’la mekan ilinde menzil tutanlar’’dan gayrisi anlar mı sanırsın? Taşı taş olarak bilenlerin taşlaşmış vicdanlarından taşları dahi hürriyete eriştirmek Fatih’lerin işidir. Fatih’ler açar, şerheder, ferahlatır, inşiraha mazhar kılar. Yoksa şerha şerha yarmaz taşlardan sivrelttiği düşüncesiyle Hakk’ın zikrinden dolayı latifleşmiş kalpleri. Bizi çatlamış dudakların suyu beklediği gibi bekler mekan ve zaman. Beklemeyiz bekleniriz. Bir iştirâk ediştir 567 yıl öncesinden tavrımız. Gelen Fatih’tir bir başkası değil. Açan kimse ona derler Fatih. Hani Fatiha bir sayfadan ibaret değilya! Hani milyonca çoğaltsak çoğalmaz, hepsini yakıp kül etsek kaybolmaz ya Fatiha. Biz işte ona dedik Fatih ! Taşa değse yeşertenlerin sana dokunduğunu hissediyor ruhum bu gün ey Ayasofya Dudağımızla değil, alnımızdaki secde iziyle öperiz biz toprağı öperken. Seni secdesiyle alnından öpenlerin kalbinde büyümüş bir Fetih cezbesi var bu gün. Fethin mübarek ola ey aziz mâbed Bir iftidah tekbiridir aldığımız bu gün. Sende secde edenlerle secde et olur mu? Hamza Süngü