BİR TEK UMUT VAR

BİR TEK UMUT VAR

BİR TEK UMUT VAR

Bazen o mücadele elinde olanı kaybetmemek adına, bazense kazanmak istediğinin peşine düşmek adına...

Düşünce sistemimiz bize günlük hayatın içinde binlerce ipucu toplarken, zihnimizi sert esen rüzgarlar gibi onlarca düşünce gün içinde durmadan ziyaret ediyor. Biz bu düşünceleri toplayıp bütün günün koşturmacasında enerji harcıyor, yetmiyor bir de onları rüyalarımıza taşıyoruz. Görünürde ayırdına vardığımız çok kavram var, bu doğru. Oysa kendimizi anlamaya ne kadar vakit harcıyoruz? Hangi davranışın temelinde ne var, kim neden neyi yapar, insanı kendi terazisinden daha iyi kim tartar sanırım gözden kaçırıyoruz. Normalleştirdiğimiz her düşünce kayıp bir kavram, değişmez algısına yenik düştüğümüz her kabulleniş, büyüyen ancak geri durduğumuz sorunlar demek... İnsan varlığı manevi donanımlara sahip. Dolayısıyla inancını besleyen tüm faktörler, yaşantısal öğeler ( ki buna kültürel etkenler, toplumsal düşünce ve davranışlarda dahil) hayatını şekillendiren koca bir süreci ifade eder. Ancak makul olan, herkesin kendine göre var olan gerçekleri değil, doğru olanın tek oluşudur. Yaşadığımız süreçler bize onlarca gerçeğin kapılarını farklı perspektiflerden aralıyor olabilir ama hedefi doğru olanın çağrışım yapan şıklara ihtiyacı yoktur unutmayalım. Hayat bir uykudur. Hem de bilinçli bir uyku. Rüyasını gördüklerimizin aksine doğruluğunu bulduğumuzun peşinde gittiğimiz bir yolculuktur. Eğer uyanıkken uyumayı bırakırsak, sabahları uykudan uyanmak bile daha kolay olacak. Bu yolculukta herkes yanına sadece kendi kimliğini, kendi heybesinde biriktirdiklerini, yükte hafif pahada ağır olanı alacak. Söyleyecek çok söz var belki, tükettiğimiz çok fazla kavram, sorguladığımız çok gerçek, bilmediğimiz çok fazla bilgi... Hepsi adına en güzel kalan ise yola çıkarken kim olduğumuz, yolda nasıl davrandığımız, hedefin nereye vardığı ve sonuçtan memnuniyetimiz... Dünya güllük gülistanlık değil haklısınız. Hayat şartları, sınavlar, felaketler, üzüntüler.... Elbette hep vardı ve var olmaya devam edecek. İnsan kendini bulmaya, kendine ait süreyi doldurmaya çaba sarf edecek. Hepimizin birikimleri, tecrübeleri, üzüntü ve sevinçleri olacak. Oysa yalnızca kalbine dünyayı almayanlar, hedefini sadece dünyevi görmeyenler, varlık sebebinin farkında olanlar gölgelerini alıp giderken iz bırakacak. Bu yüzden ümitvar olunuz. Bitmek tükenmek bilmeyen mücadelelerin bitiminde, her yol ve her gerçek, her şeyin tek sahibine çıkacak ve O'nun adaleti zerre tanesi kadarda olsa hiç bir şeyi eksik tartmayacak. Umut ve esenlikle kalınız. Hayriye DURMUŞ