Bozkırın Tezenesi Ölüm Yıl Dönümünde Unutulmadı

Bozkırın Tezenesi Ölüm Yıl Dönümünde Unutulmadı

Bozkırın Tezenesi Ölüm Yıl Dönümünde Unutulmadı

Türküleriyle Kırşehir'den Türkiye'nin her köşesinde yüreklere dokunan Neşet Ertaş, 6. ölüm yıldönümünde geride miras bıraktığı sazları ve sözleriyle anılıyor. Abdal müziğinin son temsilcisi olarak anılan Neşet Ertaş, yaşamı boyunca çıkardığı 400 plak, kaset ve kayıtlarla bozlak türkülerini koruma altına almıştır. Müzisyen bir babanın oğlu olan Neşet Ertaş, UNESCO tarafından yaşayan insan hazinesi olarak kabul edilmiştir. İşte, Bozkırın Tezenesi, Abdal müziğinin son temsilcisi Neşet Ertaş'ın ölüm yıl dönümünde hakkında merak edilen bazı detaylar

Sadece sanatı değil alçak gönüllülüğüyle de tanınan Neşet Ertaş, kendisine takdim edilen 'Devlet Sanatçılığı’ ünvanını 'Hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık gibi geliyor' diyerek teklifi kabul etmez ve halkın sanatçısı olarak kalmasının kendisi için en büyük mutluluk olacağını ifade eder. GARİP MAHLASI Neşet Ertaş Türkülerinden eksik etmeği “ GARİP “ mahlasını şöyle açıklar; 'Soyadı yokken bize Garipler derlermiş. Gerçekten de biz garip, yani ezilmiş, hor görülmüş, Abdal diye nitelendirilmiş, aşağılanmışızdır. O gariplik bende kaldığı için garibim diyorum' der. Türkülerinin ana konusu Allah aşkı, insan hakkı ve sevgisi, ana ve babaya duyulan özlem, ilim ve cehalet, memleket hasreti olan Neşet Ertaş, bu durumu şöyle tanımlar; 'Âşık Veysel’in de dediği gibi benim sadık yârim gara topraktır. Gözünen görülen, elinen tutulan, yediğimiz içtiğimiz, canımız topraktır. Bu toprağın en güzeli insandır, insanların en güzeli de anamız ve yârimizdir. İnsanı seven insan; Hakkı sever, bizde o Hakkın aşığıyız. Şüphesiz ki ölmez, yitmez, yemez, içmez, solmaz bir tek Allah'tır. Allah hepimizi eşit yaratmış. Haksızlık, cana gıyma, düşük görme olmasın. Allah’tan geldik Allah’a gideceğiz. Cehalete hatırlatabildimse mutluyum'