Bugün İnegöl, Bursa, Balıkesir ve İstanbul hattı ciddi bir risk kuşağında bulunuyor.
Uzmanlar yıllardır uyarıyor: Marmara’daki sessizlik bir huzur değil, yaklaşan bir hareketin habercisi olabilir.
İnegöl’ün doğusu Yenişehir hattına, batısı ise Ulubat segmentine yakın.
Bu nedenle “bizim burada olmaz” demek artık bir mazeret olmaktan çıkmıştır.
İnegöl üretimiyle, ticaretiyle ve büyümesiyle güçlü bir şehir.
Ancak bu gücü sürdürülebilir kılmanın yolu, bilinçli yapılaşma ve deprem gerçeğini unutmamaktan geçiyor.
Güçlü şehirler yalnızca betonla değil, bilinçle ayakta kalır.
İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban’ın kentsel dönüşüm konusundaki vizyonu, şehir için önemli bir dönüm noktası oluşturuyor.
Başkan Taban’ın öncülüğünde hazırlanan Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylandı.
Bu belge, Türkiye’de yalnızca birkaç belediyenin başarabildiği bir adım olarak dikkat çekiyor.
İnegöl artık sadece büyüyen değil, güvenli yaşam hedefiyle planlanan bir şehir olma yolunda ilerliyor.
Sayın Başkan’ın liderliğinde yürütülen bu çalışmalar, yalnızca eski binaların yenilenmesi değil; aynı zamanda İnegöl’de yeni bir şehir bilincinin inşası anlamına geliyor.
Yöneticiler, mühendisler ve müteahhitler büyük bir özveriyle bu dönüşümün parçası olarak çalışıyor.
İnegöl Müteahhitler Derneği de bu sürecin aktif bir paydaşı konumunda.
Dernek, yapı güvenliği ve farkındalık çalışmalarıyla kentsel dönüşüm sürecine katkı sağlıyor.
Amaç, daha sağlam, güvenli ve yaşanabilir bir İnegöl inşa etmek.
İnegöl’de en büyük tehlike, deprem anında yaşanabilecek zemin sıvılaşması.
Bunu önlemek amacıyla riskli bölgelerde dipmix, jet grout ve gerekirse fore kazık gibi yöntemlerle zemin ıslahı yapılıyor.
Bugün yapı standartları güçlendirilmiş durumda ve zemin iyileştirmelerinde ciddi ilerlemeler kaydedildi.
Bu teknik gelişmeler, İnegöl’ün geleceği adına umut verici.
İnegöl, işini titizlikle yapan çok sayıda nitelikli müteahhite sahip.
Bu müteahhitler yalnızca bina inşa etmiyor; aynı zamanda İnegöl’ün geleceğini şekillendiriyor.
Kaliteye, güvene ve dayanıklılığa verdikleri önem, şehri bölgesinde örnek bir konuma taşıyor.
Yöneticiler gereken adımları atıyor; ancak halkın da bu sürece sahip çıkması büyük önem taşıyor.
Kentsel dönüşüm sadece belediyenin veya müteahhitlerin işi değil — bu toplumsal bir sorumluluk.
Vatandaşlar sürece ne kadar bilinçli ve duyarlı yaklaşırsa, dönüşüm o kadar hızlı ve başarılı olur.
Bursa’da, Balıkesir’de, İstanbul’da yaşanan her sarsıntı bize aynı soruyu hatırlatıyor:
“Hazır mıyız?”
Depremi beklemek değil, depremle yaşamayı öğrenmek gerekiyor.
Bugün alınan her tedbir, yarının enkazını önleyecek bir adımdır.
İnegöl, üretimin başkenti olduğu kadar, güvenli yaşamın da öncüsü olmalıdır.
Deprem değil, ihmal öldürür.
Birlikte hareket eden şehirler, birlikte ayakta kalır." Dedi.