İNANMAK HAYATI ANLAMAKTIR

Maddenin ve mananın özünde bu yüzdendir ki inanç yer alır. İnsan maddi koşullara ihtiyaç duyduğu kadar maneviyat ile de beslenir. Hatta manevi dinginlik, kişinin bu anlamda fiziki iyi olma halinin de belirleyicisidir. Maddi koşullar yemek içmek iken, manevi etkenler ruhun beslenişidir. İşte bu manevi beslenişin en yegane hissiyatı inanmaktır. Bu yüzden inanmak insanın yaradılışından itibaren ihtiyaç duyduğu yegane iyi olma halidir. Bir düşünün, birinin gözünün içinde ki ışığı görmek, bir başarının sırrında hedefe kirlenmek ve dahası kişinin yapabildiğinin en iyisini sunması gibi bir çok büyük iz bırakan başarıların ardında yine inanmak vardır. Hayatı anlamlı kılan tüm ayırım ve eğilimlerin ardındadır. Şah damarı kadar yakınım buyuranın, rahmetine, merhametine, bahşettiğine inanmak her güçlüğün yegane ilacıdır. İnanmak yalnızlığı kabul etmez. Çünkü yoldaşlık vasfı vardır insana. Bütün dünyevi, insani etkenlerin sebep olduğu çöküntüler ve üzüntülerden de kişiyi alıkoyar. Toplumsal hayatın en büyük bunalım hali 'depresyon'. .. Çağın getirisi sürekli tüketen ancak mutlu olmayı beceremeyen bir toplum türetiyor. Sonra ne mi oluyor? Havanın kasvetinden, kişinin tepkisinden, yolunda gitmeyen dünyevi işlerden ve sayılabilecek daha binlerce sudan sebepten bunalımlar ve hiç kimseye faydası dokunmayan hezeyanlar çoğalıyor. İşte inanmak bütün hayatı kuşatıp burada da devreye giriyor. Omurgalı bir duruşun içinde size inananları, sizin inandıklarınızı ve her zorlukta sarsılmayan bir kimliği çevreliyor. Yağmur duasına gidenlerin içinde şemsiyesini alan tek kişi gibi sizi herkesten farklı kılıyor. Tüm olumsuzluk ve bitişlere rağmen, kainatta yenilenen dengenin fısıldadığını, kupkuru dalları yeniden yeşerten kudretin bize ne anlattığını idrak etmemizi sağlıyor. İnanmak; gecenin en karanlık zamanının güne en yakın olduğu zaman dilimi olduğunu sınamayı, teslimiyetin ve sabrın her koşulda sizinle yol aldığını, her şeyin sahibinin, kimsenin kimseye yetmediği yerde her şeye yettiğini tekrar tekrar hatırlatıyor. Ruhsal bir dinginliğin ve fiziksel bir iyi olma halinin tek olurunun her şeyin ¡sahibine inanmak olduğunu söylüyor. İnanç ve teslimiyetle kalın. Hayriye DURMUŞ


Orjinal Habere Git