Tarih: 23.04.2018 19:51

Kimi Seçim Kimi Geçim Derdinde

Facebook Twitter Linked-in

'Sevdiklerinizle siyaset yapmayınız. zira siyaset dostlukları zedeler. siyasetçiler yollarına devam ederken, siz dostlarınızı yitirdiğinizle kalırsınız.' Evet ünlü yunan filozof Aristonun siyaset'i mükemmel derecede tanımlayan bu sözleriyle yazıma başlamak istedim. Zira geçtiğimiz hafta önce Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla gündeme bomba gibi düşen ve ardından Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve diğer siyasilerden de karşılık bulan erken seçim tüm Ülkenin olduğu gibi sosyal medyanında gündemine bomba gibi düştü. Alınan erken seçim kararıyla yıllardır dost olan insanların birbirlerini sosyal medya üzerinden nasıl iğneleyici sözlerle aşağıladıklarını üzülerek gördük. Bir taraf diğer tarafı hain olmakla suçlarken karşı tarafta diğer tarafı alçaklıkla suçluyor . İşin en üzücü yanı ise her iki tarafta vatanı ve milleti için doğru düşünceye sahip olduğu iddasında. Doğruya doğru demek yanlışa yanlış demektense siyasi partileri ve onların liderlerini takım tutar gibi tutuyoruz. Okumuyor araştırmıyor kaynağı belli olmayan sosyal medya üzerinden gördüğümüz uydurma bilgilerle karşı tarafa ahkâm kesiyoruz. Aramızdaki saygı ve hoşgörü kültürü tamamen ortadan kalkarken birbirimize karşı gizliden gizliye kin ve nefret duymaya bile başlıyoruz. Bu ülke geçmişteki bir çok seçimde olduğu gibi 24 Haziranı da geride bırakacak. Siyasiler yollarına devam edecek.Biçoğu bakan,belediye başkanı, milletvekili vesaire olacak. Ancak biz birbirimizi kıran hayatı ve şehri birlikte paylaştığımız ve seçim öncesinde kalbini kırdığımız birbirimizin acılarını sevinçlerini paylaştığımız dostlarımız ve arkadaşlarımızla gene pişkince yüz yüze bakacağız. İnsanlar bu kadar alçaklaşmayı nasıl başarıyorlar akıl sır ermiyor. Bence ülkemizde ekonomik kriz değil, insanlık krizi var. Nedenmi ? Kimi erken seçim kimisi rahat geçim derdinde. Birileri döviz altın akaryakıt aldı başını gidiyor deyip ağlarken ; kimileri herkez ev araba sahibi oldu daha nolsun diyor. Ekonomik veriler ülkenin büyüdüğünü söylerken esnaf küçüle küçüle bittik diyor. Çitfçi ekiyoruz biçiyoruz kazanamıyoruz, derken vatandaş pazarın ateş pahası olmasından dert yanıyor. Siyasiler seçime doymazken vatandaş karnımız doymuyor diyor. Canbaz hayvana ettiğimiz masrafı alamıyoruz derken Vatandaş kırmızı eti unuttuk kurbandan kurbana yiyoruz diyor. İşçi ağlıyor , memur ağlıyor ... Kısacası kimse halinden memmun değil. Türkiye'nin erken seçime mi ihtiyacı vardı ? yoksa tüm yukarıda saydığım şeylerin çözümünemi. Şükretmeyimi unuttuk , bereket versin demeyimi. Ne oluyor bize Allah aşkına nedir bu hırs nedir bu kin öfke birbirimize karşı. Son olarak Muhsin Yazıcıoğlu'nun şu güzel sözüyle yazımı bitiriyorum 'Bir saniyesine bile hakim olamadığımız, hükmedemediğimiz bir hayat için, bir dünya için, bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur. Düz yaşayacağız, düz duracağız, düz yürüyeceğiz. Dik duracağız, doğru gideceğiz.' Saygılar


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —