KORONAYA KARŞI SÜPER AŞI GELİYOR

Dünyanın koronavirüs ile mücadelesi son sürat devam ediyor. Virüs pandeminin başından beri bilimin merceğinde. Neredeyse bilim insanları mesailerinin çoğunu bu virüsü yenmeye ayırmış durumda. Bunun da meyvelerini almaya devam ediyor. Milyonlarca hayatı kurtararak virüse kaşı elimizdeki en kuvvetli silah olan aşıları bu çalışmalara borçluyuz. YENİ AŞI İÇİN ÇALIŞMALAR BAŞLADI İngiliz Daily Mail gazetesinin haberine göre, bilim insanları daha gelmeden bir sonraki pandemiyi önlemek için çalışmalara başladı! Tüm mevcut ve gelecek koronavirüs türleriyle savaşacak bir aşı üzerine çalışmalar start aldı. California’daki La Jolla İmmünoloji Enstitüsü, gelecek salgınlara engellemek için çalışmalara başladı. Bilim insanları bir sonraki potansiyel pandemiyi önlemek amacıyla her tür koronavirüsle savaşabilecek bir aşı oluşturmak için çalışıyor. Bunu, virüsün mutasyona uğradıkça değişmesi muhtemel olmayan kısımlarını belirleyip özel olarak bu kısımları hedefleyerek yapacaklarını belirten ekibin projesi şimdiden Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü tarafından 2.6 milyon dolar hibeyle desteklendi. AMAÇ 'TEK BİR ÇÖZÜM' Başarılı olursa bu aşı Covid'in yanı sıra MERS ve SARS'a karşı da etkili olacak. La Jolla Enstitüsü başkanı Dr Erica Ollmann Saphire’a göre, sürekli yeni aşı çalışmalarını başlatmak yerine, SARS-CoV-2 varyantlarına ve bir sonraki koronavirüs ne olursa olsun ona karşı koruma sağlayacak tek bir aşıya ihtiyacımız var. Bunun için ekibi, Harvard Üniversitesi, Brigham ve Kadın Hastanesi ve Massachusetts Genel Hastanesi'nden bilim adamlarıyla ortak bir çalışmaya start verdi. Araştırmacılar, virüs hücrelerinin yapısına dair daha doğru bir resmi elde etmek için kullanılabilecek “VFLIP” adlı bir Covid başak proteininin modeli oluşturdular. Daha doğru bir resim, araştırmacıların daha güçlü, daha etkili antikorlar geliştirmesine yardımcı olabilir. La Jolla'da araştırmayı yöneten Dr. Eduardo Olmedillas’a göre, VFLIP'in kararlılığı, üretimindeki istikrarı ve farklı (Covid) varyantlarının enfektivitesini nötralize edebilecek, güçlü ve uzun süreli bir antikor tepkisini ortaya çıkarma yeteneği, bu immünojeni yeni pan-koronavirüs aşılarının tasarımı için mükemmel bir araç haline getiriyor. 6 KORONA TÜRÜ DAHA VAR Koronavirüs, 2019’un sonlarında Çin’de ortaya çıkıp nihayetinde küresel bir pandemiye dönüşen Kovid-19 öncesinde birçok insan için tanıdık bir kelime değildi, ancak işin doğrusu bu terim 1960’lardan beridir bilinen bir virüs ailesini ifade ediyor. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerine göre, bilinen yedi tip koronavirüs var. Kovid-19'dan önce en çok bilinen koronavirüs, Çin'de ortaya çıkan ve hızla dünyaya yayılarak 2003 yılında bir salgına neden olan Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS) idi. Diğer kayda değer koronavirüsler arasında Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) bulunuyor. İlk olarak 2012 yılında Suudi Arabistan'da tespit edilen bu virüsün kaynağının komşu Ürdün olduğu düşünülüyor. Virüsün bulaşması nadir olmakla birlikte, ölüm oranı yüksekti (enfekte olan her 10 hastadan yaklaşık üç ila dördü hayatını kaybetti). DÜNYANIN İLK KORONAVİRÜS AŞISI Nispeten düşük bulaşma seviyelerine bakılarak SARS ve MERS için aşı geliştirmeye çok fazla kaynak yatırılmadığından bu virüslerin hiçbirinin bir aşısı bulunmuyor. Üretilen ilk koronavirüs aşısı olarak Kovid-19 aşısı, benzer virüsler için geliştirilecek aşılar için bir temel teşkil ediyor. Yaklaşık 10 yılda bir insanlar için sorunlara neden olabilen koronavirüsün yeni bir versiyonu ortaya çıkıyor. Kovid-19 şimdiye kadarki en yıkıcı versiyon olsa da, gelecek koronavirüs daha güçlü, daha bulaşıcı olabilir. Araştırmacılar, insanları henüz var olmayan virüslere karşı aşılayarak gelecekteki salgınları 'savuşturabilecek' bir aşı geliştirebileceklerini umuyorlar. 'BİR SONRAKİ SALGINA HAZIR DEĞİLİZ' Daha önce dünyaya salgın uyarısunda bulunan Bill Gates bir sonraki pandemiye hazır olmadığımız konusunda uyarıyor. 'Salgın hazırlıklarına gösterilen ilginin beklediğimden daha düşük olmasından biraz endişeliyim' diyen Gates, dünyanın bir sonraki pandemiye hazır hale gelmesi için 100 günde aşı üretme, diğer 100 günde ise bunu milyarlarca insana sunabilme kapasitesine ulaşması gerektiğinin altını çiziyor. Gates'e göre bu kapasiteye sahip fabrikaları kuracak yeteneğe sahibiz. Ancak tek eksik olan şey henüz bu konuda gerekli adımların atılmaması. Gates'in kurucusu olduğu Bill & Melinda Gates Vakfı , Pazartesi günü yayınlanan bir raporda , ulusların aşı üretme kapasitesi de dahil olmak üzere sağlık sistemlerine daha fazla yatırım yapmaları için çağrıda bulundu. Raporda, pandemiyi sona erdirmek için kullanılan araçların büyük ölçüde diğer bulaşıcı hastalıklarla savaşmak için kullanılanlarla aynı olduğu belirtildi. Aynı raporda aşı adaletsizliğine dikkat çekildi ve bunun salgına karşı dünyanın en büyük sorunlarından birisi olduğu vurgulandı.