Yaşanan hüzünlerin, hissedilen mutlulukların özüne işlendiği adresler...
Şehirler, zamanın sadece yalın kılıçlarla fethedilmemiş yaralı bereli konukları... Fırınlarından sıcak ekmek kokusunu soluduğumuz, çiçeklerini ağaçlarını sevdiğimiz, evimize, işimize giderken arşınladığımız sokakların ev sahipleri...
Bir kara parçasını değerli kılan nedir? Gelip geçenlerin bıraktıkları mı? Yoksa o toprağı vatana dönüştüren baktığımız bakış açıları mı?
Gülümsediğimiz suretler, hüzünlü zamanlar, şehri yıkayan yağmurlar, her yıl kutlanan yıl dönümler... Dünle bugünü bir arada tutan ne varsa her şey yaşanmışlıkların rafında...
Kim bilir hangi yolların üzerine dökülen asfaltlar kimlerin adımlarını sildi? Kim bilir hangi külliyenin bahçesinde kaldı zamana şahitlik eden konuşulanlar? Tarihten unutulmayanlar geride kalanlar...
İnegöl; içinde saklı cevheri, kalbinde çarpıntılı düşleri, tarihinde önemli isimleri... Bugün kurtuluşunun tam 98.yılı. Çocukluğumuzdan kalan kareleri hatırlayınca değişen yüzü, dönüşen çehresi, ilerleyen gelişen yönüyle hatırımızda güzel bir yere sahip.
Şehirlerin de kalbi var. İçinde yaşayanların ruhlarını, huylarını, farklılıklarını taşırlar. Zamanlar gelir geçer, mekanlar tanıklık eder. Tarih eskimeyen hüzünleri, kazanılan mücadeleleri ve o zamanlara isimlerini yazan insanları hatırlamaya devam eder. Hafızasına yerleştirdiği tüm kalıtımları ile zamana ışık tutar. Günün anlam ve önemine istinaden kurtuluşun 98. yıl dönümü kutlu olsun.
Vefa ve hatırla kalınız.
Hayriye DURMUŞ
