Medyadan Okula Düşen Gölge: Şiddet

İnegöl’de bir okulda görev yapan müdürün 11 yaşındaki öğrenci M.K.’yı yere iterek darp ettiği anlara ait görüntüler, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken Saadet Partisi’nden dikkat çeken bir açıklama geldi. Saadet Partisi İlçe Başkan Yardımcısı ve İnegöl Belediye Meclis Üyesi Özgür Öztürk, yaşanan olayı değerlendirerek Türkiye’de şiddetin giderek meşrulaştırıldığına dikkat çekti.

Öztürk, şiddetin yalnızca bireysel bir sorun olmadığını vurgulayarak, medyada yaygınlaşan şiddet dilinin okullara kadar sirayet ettiğini ifade etti. “Bütün bu medyatik bombardımanın kaçınılmaz bir sonucu olarak şiddet, artık okul duvarlarını aşmış durumda” dedi.

İnegöl’deki Okul Şiddeti Olayı Tepki Çekti

İnegöl’de bir okul müdürünün 11 yaşındaki öğrenciyi darp ettiği görüntüler, sosyal medyada ve kamuoyunda ciddi tepkilere neden oldu. Olayla ilgili açıklama yapan Özgür Öztürk, Türkiye’de giderek yaygınlaşan şiddet kültürüne dikkat çekerek, yaşananları toplumsal bir sorun olarak değerlendirdi.

“Şiddet Artık Hayatın Her Alanında Normalleştiriliyor”

Öztürk açıklamasında, şiddetin yalnızca suç haberleriyle sınırlı kalmadığını belirterek şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye, son yıllarda okullara kadar uzanan ciddi bir şiddet gerçeğiyle karşı karşıya. Şiddet; televizyon dizilerinden haber bültenlerine, gündüz kuşağı programlarından internetin sınırsız dünyasına kadar hayatın her alanında görünür hale geldi. Bu durum toplumsal sağlığımız açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor.”

Medyanın Sunum Dili Şiddeti Pekiştiriyor

Öztürk, özellikle televizyon dizileri ve haber bültenlerinde şiddetin sıradanlaştırıldığına dikkat çekerek, şu değerlendirmede bulundu:

“Birçok dizide şiddet, sorun çözme yöntemi ya da karakter gelişiminin parçası olarak sunuluyor. Haberlerde ise şiddet olayları bazen sansasyonel bir dille, tekrar eden görüntülerle aktarılıyor. Bu sunum tarzı, şiddetin toplum hafızasında kalıcı hale gelmesine neden oluyor.”

Gençler ve Çocuklar Büyük Risk Altında

Gündüz kuşağı programları ve dijital mecralara da değinen Öztürk, sözlü ve psikolojik şiddetin özellikle gençler üzerinde olumsuz etkiler bıraktığını belirtti:

“Yüksek sesli, aşağılayıcı ve çatışmacı dil, sözlü şiddeti meşrulaştırıyor. İnternet ise şiddet içeriğine ulaşmanın en kontrolsüz alanı. Siber zorbalık, nefret söylemi ve şiddet temalı içerikler, çocuklar ve gençler üzerinde derin izler bırakıyor.”

“Artık Ders Çıkarmanın Zamanı Geldi”

İnegöl’de yaşanan olayın bir uyarı niteliğinde olduğunu ifade eden Öztürk, akran zorbalığının hem fiziksel hem de dijital boyutlarıyla arttığını belirterek şu soruyu yöneltti:

“Maalesef bu kez İnegöl’ün gündemine şiddet uygulayan bir eğitimci portresi düştü. Bu üzücü olaydan artık ders çıkarmanın zamanı gelmedi mi?”

Şiddeti Besleyen Kültürel İklim Değiştirilmeli

Açıklamasının sonunda çözüm önerilerine de yer veren Öztürk, şiddetin önlenmesi için kültürel ve medyatik dönüşümün şart olduğunu vurguladı:

“Şiddeti besleyen kültürel ve medyatik iklim dönüştürülmeden, okulda ve toplumda kalıcı bir çözüm mümkün değil. Çözüm; iletişimi, diyaloğu, empatiyi ve şiddetsiz çatışma çözümünü merkeze alan, ahlak ve maneviyat temelli kapsayıcı bir eğitim ve kültür seferberliğinden geçiyor.”

Öztürk, okulların ve evlerin şiddetin değil barışın öğretildiği alanlar olması gerektiğini belirterek, İnegöl halkını sevgi ve saygıyla selamladı.