Demografi diye söylemlerimizin arkasında işte böyle bir sonuç var. Yapılması gerekenler konusunda iktidarı uyarmaktan geri durmadık, durmayacağız. Muhalefette olsak bile Türkiye’nin yönetiminin devralmaya hazır bir siyasi partinin sorumluluğu ile harekete ettik.
Peki iktidar ne yaptı? Son günlerde bir kez daha gözlemlediğimiz üzere sorunu görmezden gelmeye, zigzaglar çizmeye, yalpalamaya devam etti. Birbiriyle çelişen, tutarız ve lakayt açıklamalarla insanlarımızı tedirgin etmekten çekinmedi.
Ensar - muhacir kavramları üzerinden konuyu bağlamından koparıp ideolojik arayışları çerçevesinde tarif ederek siyasi tabanını konsolide etmeye çalıştı. Bir yanda da muhalefetin bu konudaki gündemini çalma arayışına girerek beton ve briket üzerinden ürettiği sözde çözümlerle günü kurtarmaya gayret etti.
Bunun sonucunda 2019 yılında ülkemizde 4 milyon sığınmacının varlığını tartışırken bugün geldiğimiz noktada 6- 6,5 milyon sığınmacı ile karşı karşıya olduğumuz söz konusu.
Artık açık şekilde ortaya çıkmıştır ki sığınmacı sorununu meseleyi çözmek yerine polemikle geçiştiren, inancımız üzerinden hamasi konuşmalarla basitleştiren, 80 ülkeye vizeyi kaldırmakla övünüp, 250 bin dolara vatandaşlık satarak, cari açığı çözdüğünü düşünen, Sayın Erdoğan’ın, sığ zihniyeti ile çözemeyiz.