Önceki gün düzenlenen yemekli toplantıya Starwood Orman Ürünleri sahibi Mehmet Yıldız, Yönetim Kurulu Başkan Hüseyin Yıldız, Mobilyacılar Odası Başkanı Özcan Ayhan ile mobilyacılar katıldı.
Yemeğin ardından bir konuşma yapan Starwood Orman Ürünleri sahibi Mehmet Yıldız, “Ben sayın Reisi Cumhurumuz gibi zeki, akıllı, başarılı, kültürlü, bilgili olmadığımı bildiğim için oğlumla birlikte dersimize çalışarak yazdım. Şimdi onları size kağıttan okuyacağım. Şunu bilin ki ben çok şanslıyım. Herkes benim kadar şanslı olamaz. Hiçbir kararımı da bilerek vermedim. Hiçbir işimi de bilerek yaptım demedim, diyemem. Her zaman Allah´a sığınır, her zaman şükür eden bir aileyiz. Şükrü ailece ederiz. Devamlı burada bulanan arkadaşlara belki bir soru sorsam hiçbiriniz düşünmeden hemen soruma cevap verirsiniz diye düşünüyorum. Sorum şu; beni ne kadar tanıyorsunuz diye sorduğumda tahmin ederim ki alacağım cevap yüzde 80´i çok iyi tanıyoruz Mehmet ağabey veya dayak yiyecekler Mehmet amca der. Bu sorunun doğrusu belki bana göre yüzde 40´ınız beni tanıyordur. 47 senedir evli olduğum hanımım bile yüzde 50´mi tanır, oğlum yüzde 45´imi tanır, 78 senedir sağ olan üç kardeşim yüzde 70´imi bile bilmez.
Kendim bile yüzde 100´ümü bilmiyorum. Öğreniyorum ölene kadarda öğrenmeye devam edeceğimi biliyorum. Kısa tarifim; zoru seven, herkesin yapabileceği işleri yaparsam mutlu olmayan, dünyada olmaz denilen işleri yapabilirsem mutlu olan. Yapım iz bırakmak, iz bırakan işleri sevmek, fikirleri yapmaktır. Her gün ve her zaman Allah´ıma çok şükür edip, Allah´ım dan istemek, asla kuldan bir şey istemem. Duamın başında gerekli yerlere duamı havale ettikten sonra Peygamberimizin Allah´ımıza yalvardığı gibi yalvarıp Allah´ım Peygamberimiz sana nasıl yalvarıyorsa, bende sana öyle yalvarıyorum. Düşüncelerimi, hayallerimi yerine getirmem için bana nida ver diye hep dua ederim. Sizde hiç kimseden değil sadece Allah´tan istemenizi isterim. Şimdi sizin yapabileceğiniz her şeyi kendinize göre düşünün. Her zaman Allah´tan isteyin. Sizlerin düşündüğünüz, düşüneceğiniz hakkında bizimle ilgili olarak oğluma ve bana nida geldi. Herhalde ki sizin işlerinizle ilgili o nidayı değerlendirmek için bugün buradayız. Misal; hurma misali, misal; Arap kralının yaptığı gibi gemileri yakması. Allah´tan nida geldiği zaman hiç düşünmeden, hiç kimseden korkmadan yapacağımı yaparım. Eğer nida geldiyse hiç panik yapmadan icabında 200 metreden aşağıya atlar suya mı atladım, taşa mı atladım, toprağa mı atladım, düşünmeden yaparım. Hani bir laf vardır; akıllı hesaplayana kadar, deli dereyi geçer. Çoğunuzun bildiği gibi bir kampus yaptık.
Nida geldi yaptık. Kaç liraya mal olacağını bilseydik belki tereddüt eder başlamayabilirdik. İşte bugün Sultan Ahmet´i üzerimize aldık. Yine aynı düşünce ile kaça çıkacak asla düşünmüyoruz. Oğlumla birlikte, ailem ile birlikte sadece hayır işlerini 15-20 dakika kendi aramızda konuşarak yapıyoruz. Başta bu rakamları bilseydik, bugünde Sultanahmet´in rakamını düşünecek olsaydık, belki başlamaya bilirdik. Yapamayabilirdik ama inanıyorum ki kampüsü bitirdiğimiz gibi inşallah Sultanahmet´i de bitireceğiz, mutlu olacağız. İşte burada neden muvaffak olduk. Burası çok mühim. Ailece, çocuklarımla birlikte karar verip, düşünüp, Allah´a dua edip, şükür edip muvaffak oluyoruz. Sizlerde isteyin, arzu edin, gaye edinin biraz sonra söyleyeceklerimi yapamayacak insanlar değilsiniz. Muhakkak başaracaksınız. Sizler benim gözümde birilerine göre bu ülkeyi çok seven, şahsı menfaatinizi daha az düşünen, birilerine göre daha fazla ülkenizi seven insanlarsınız. Sizler küçük ihracat yapanla, büyük ihracat yapanlar, ihracattan dolayı çektiğiniz sıkıntıları, emekleri has bel kader bilen insanım. Bilinmeyen birçok problemle uğraşarak bugünkü ihracatınızı yapmış bulunuyorsunuz. Ne mutlu sizlere. Ne kadar zevk aldığınızı, mutlu olduğunuzu düşünüyoruz. Tebrik etmek bana düşmez, dua etmek bana düşer. Müsaade ederseniz ben sizi tek tek tebrik edeyim, oğlumla birlikte. Hem de sizlere dua edelim. Biliyorsunuz ki ben, oğlum kadar sizlerle muhatap olamıyorum. Oğlum sizlerle daha çok muhatap olabiliyor. Emekliliğin tadını çıkarıyorum veya çıkartmaya çalışıyorum. Aslında bugün benim yerime oğlum konuşacaktı. Ben öyle istemiştim ama oğlum baba bizim örf ve adetlerimize göre senin konuşman lazım. Fikrini söylediği için şimdi ben konuşuyorum. Tabi benimde işime geldi. Belki sizlerle daha sonra ne yaşadığım kadarıyla ne kadar toplantı yapacağımı bilemem. Oğlum beni istedi, ben konuşuyorum. Aşağıda duyacaklarınız benim kendi aileme ait öz fikirlerdir. Biz İnegöl´de 1981 yılından beri varız. 38 senedir buradayız. İnegöl´de yaşıyoruz. Hep beraber rızkımızı bu şehirden temin ediyoruz. İşte Starwood´un ana mantalitesi, imkânlarımızı sonuna kadar İnegöl için düşünmemizdir.
Biz ailece deriz yaparız. Unut demek bizim işimiz değil. Geçmişimizde de böyleydi, bugünden sonra da böyle olacak. Ne dersek onu yaparız. Biz sanayici olarak zararına da olsa hizmet etmemiz icap ettiğini biliriz. Kazanmasak da olur hiç problem değil. Geçen sene ki sanayi odası toplantısında öyle düşündük, öyle karar verdik, şans yaver gitti, döviz artmadı zam yapmadık, zarar da etmedik. O gün sayın Reisi Cumhurumuz ne dedi; “Bütün dövizlerinizi bozdurun” dedi. Benim hatırladığım Pazartesi sabahı torunumun 100 doları dahil çocuklarımın, ailemin, şirketin ne kadar parası varsa bozdurdum. Yine Allah ne yaptı, ben bozdurdum çok TL aldım. Şimdi aynı parayla çok daha fazla döviz alabilir hale geldim. O gün rakiplerimiz yüksek derecede zam yaparken, biz yapmayacağız dedik, yapmadık. Yılsonunu bekledik. Yine bu Allah´ın verdiği nida ile oldu. Allah´a çok şükür hiç de pişman değiliz. Reisi Cumhurumuz ne dedi; ‘Zam yapma´ dedi. Bizde yapmadık. Demek ki Allah herkesin kalbine göre veriyor. Eğer hizmet etmek için Yaradana sığınarak dua edersek, iş yaparsak, geçici olarak zarar edebilirsin ama Allah herkesin kalbine göre verir. Çok ilerde zarar etmemiş olurum diye düşünüyoruz. Yukarıda dediğim gibi hiçbir kararımı düşünerek vermem. Nida geldiği gibi veririm. Bende her zaman ki gibi ve bugün daha fazlasını daha çok istiyorum. Bu ülkeyi sevmek için, bana düşen görevleri yapmak için çok düşünmem ve çalışmam lazım. Biz bunu ailece yapıyoruz. İnegöl´deki fuar dolayısıyla bugünden duyurmak istedim. Bugün sizleri bana göre mutlu edecek işin özü sanayi odasının deklere ettiği her firmanın 2018´deki ihracatının yarısı kadar malı yüzde 9 iskonto ile bugünkü fiyat listemden, bugünkü ödeme koşullarımdan vermeyi taahhüt ediyorum. Bu malı benim şartlarımla yüzde 9 iskonto ile alabilirsiniz. Bugünkü fiyat listemden peşinde alırsınız, vadeli de alırsınız. Eğer bayilerimden alamadığınız olursa, almak istemezseniz bizim koşul ve şartlarımızda direk de bizden alabilirsiniz.
Tercihimiz bayilerimizle samimiyetinizden dolayı çok daha rahat temin edebilirsiniz. Stokumuzda ne varsa alabilirsiniz, ne üretiyorsak alabilirsiniz. Şirket prensiplerine göre istediğiniz kadar yukarda tarif ettiğimiz limitte bir kerede alabilirsiniz. Veya ödemesini vererek de maksimum 90 gün içinde de alabilirsiniz. Tabi ki bugün ben yüzde 9 ıskonto ile mal satarken zarar edeceğim biliyorum. Ben ve oğlum bunun bilincindeyiz ama şükründeyiz. Sizlerin para kazanması lazım. Sizlerin güçlenmesi lazım. Benim kar marjım bugün bu değil. Zaten seçimlerden sonra ne kadar zam yapacağımızı da bilmiyoruz ama benim düşüncem bizim çok duaya ihtiyacımız var. Herkesin duasına ihtiyacımız var. İşte sizlerin duası tutar, bende ileride az zarar veya belki sizlerin duası ile hiç zarar etmemiş olabiliriz, bakacağız göreceğiz. Bir iyi tarafı bizim de duamız tutar. Bu güzel vatan için ne şehitler, gaziler verirken bende zarar etmişim hiç fark etmez. Düşünmeden canını veren görevli arkadaşlarımızın Allah taksiratlarını affeylesin, Allah cennet mekanı eylesin. Ne mutlular ki şehitler, Allah´ın yanında olacaklar. Bizde inşallah sizlerin duası ile belki bir yere geliriz. Belki diyorum onu Yaradanım bilir. Öteki dünyada inşallah görürüz. Şimdi sizden istediğim canınızın sıkıldığını biliyorum ama en son istediğimi de söylemeden, düşüncemi söylemeden bitiremem. Yıllar önceki toplantılarımda olanların hatırlayacağı gibi ihracatın minimum olduğu günlerde ağabeylerinize, babalarınıza o günkü söylediğim ille ihracat yapın dediğimi biliyorum. İşte siz o gün ağabeyleriniz, babalarınız, bir sürü fedakarlık yaparak çalıştınız, çalıştınız, çalıştınız.
Hiç kimsenin düşünemediği bu ihracatı, fedakarlık göstererek yaptınız. Üzülerek, yorularak uğraşarak yaptınız. Çok şükür ki buraya geldiniz. İşte bugün sizden istediğim sadece ihracat değil, ihracattan para kazanmak değil. Markalaşmanızı, katma değeri yüksek ürün yapmanızı ve satmanızı istiyorum. Her şeyi Allah´tan isteyip, sadece Allah´tan isteyip kuldan bir şey istemeden başarmanızı istiyorum. Siz buna layıksınız. Allah´tan muhakkak isteyeceksiniz ama ilgili kişilere Allah´ın nidası gelecek. Onlarda size yardımcı olacak. İşte Allah´tan bana nida geldi de yüzde 9 iskonto ile yukarıdaki şartlarda size hizmet etmek niyetindeyim ve edeceğim. Beni sabırla dinlediğiniz için çok çok teşekkürler. Bugün bu işe niyetlendiğiniz zaman, gaye edindiğiniz zaman şartlar ne olursa olsun başaracaksınız. Ama işin ucundan tutarak değil, parmağımı uzattığım zaman parmağımı değil beni kucaklayarak yere atacakmış gibi sarılıp, bu işe de böyle sarılıp düşünürseniz başarırsınız” şeklinde konuştu.
